2 Nisan 2012 Pazartesi
Turuncu / Jehan Barbur
Bilir misin bir pişmanlığın ağırlığını
Ya kadındaki kasık sancısını?
Bu olmamışlığın devrimini, içteki ihtilalini?
Ağızdan çıkan sözün sergüzeştliğini?
Masalda balçık olmuş ayakların
Ve bir kahraman sessizliği
Etrafında, gümüş rengi
Anlayabiliyor musun
Hiç anlayamadıklarını
Bugüne kadar?
Kim anlatacak ya bundan sonrasını
Al!
Gözlerimi veriyorum sana
Bir de bunlarla bak dünyaya
Her yer mercan rengi değil mi?
Al!
Yüreğimi veriyorum sana
Terazisi bozuk bir vicdan kefesiyle
Koş şimdi
Ve tut nefesini
Oluyor mu yine mercan rengi?
Bir geyik kanaması var ormanda
Avcının dumanı üzerinde
Geyik kan,
Geyik tutuk
Avcının gülümsemesi cepkeninde
Geyik…
Kum!
Kardan patiska işlemişler yatağına
Kaybolsun diye
İçinde!
Neleri kaybettin sen
Koca bir filin dişinde?
Yalın ayak dolaşılır şimdi
Çünkü geldi turuncunun saati
Yanakların al
Geyik
Kum!
Basma ellerinle!
Bilir misin ödenmemiş bir kefaretin
İç yakmasını?
Düş kırmasını?
Evdeki kumanın yatak gıcırtısını?
Çiğ vakti avluda
Yerler soy ağacı
Damar damar taştan çentikler
Geyik uykuda
Geyik çiğ
Avluda artık kuş vakti
Al!
Ellerimi veriyorum sana
Bunlarla bas yerlere
Bir geyiğin faili
Artık ellerinde
Kimin vakti şimdi?
Dön başa kum saati
Yerler çiğ,
Ellerim sende
Gözlerim geyiğinkiler
Yüreğim saatin içinde
Geyik kum
Basma yüzünle!
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder